Pil maliyetleri 15 yıldan kısa bir sürede %90 oranında düştü, yenilenebilir enerjiye geçiş hızlandı

İleriye dönük: Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları son yıllarda fosil yakıtlara göre önemli ölçüde ucuzladı. Ancak bunların aralıklı doğası, güvenilir güç kaynakları olarak yaygın biçimde benimsenmesine engel olmuştur. Neyse ki, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yeni bir raporunda belirtildiği gibi, pil depolama maliyetlerinin düşmesi nedeniyle bu engel yakında aşılabilir.

IEA’nın “Piller ve Güvenli Enerji Geçişleri” raporu, pil depolama sistemlerine yönelik sermaye maliyetlerinin 2030 yılına kadar yüzde 40’a kadar düşeceğinin tahmin edildiğini ortaya koyuyor. Bu önemli maliyet düşüşü, güneş ve rüzgar enerjisinin pil depolamayla birleştirilmesini, yeni kömür veya kömür inşa etmekten daha ekonomik hale getirecek Dünyanın birçok yerinde gaz santralleri.

Lityum-iyon piller şu anda hem enerji depolama hem de ulaşım pazarlarına hakim olsa da rapor, daha ucuz lityum demir fosfat (LFP) pil kimyasının giderek daha fazla benimsendiğini vurguluyor. LFP piller, 2023 yılında yeni sabit depolama pillerinin yüzde 80’ini oluşturdu.

Taşımacılıkta, lityum iyon piller, elektrikli araçların baskın kimyası olarak yıllık talebin yaklaşık yüzde 90’ını oluşturuyor. Ancak raporda, 2030 yılına kadar EV pillerinin yüzde 10’undan daha azını oluşturması beklenen sodyum iyon pillerin, LFP pillerden yüzde 30 daha düşük öngörülen maliyetler nedeniyle sabit enerji depolama pillerinin artan bir payını oluşturacağı belirtiliyor.

Taşımacılık sektörü yoğun ve hafif pil ünitelerine öncelik veriyor ancak daha büyük, daha ağır enerji depolama pillerinde maliyet azaltma potansiyeli daha fazla.

pil maliyetleri 15 yildan kisa bir surede 90 oraninda dustu yenilenebilir enerjiye gecis hizlandi sONLgwM5

Hızla düşen pil fiyatları, güvenilir şebeke erişiminin bulunmadığı bölgelerde daha fazla yenilenebilir mikro şebekenin ve güneş enerjili ev sistemlerinin konuşlandırılmasını şimdiden mümkün kılıyor. IEA, 2030 yılına kadar pillerle eşleştirilmiş bu sistemlerin elektrik maliyetlerinin yaklaşık yüzde 50 oranında düşebileceğini öngörüyor.

Genel olarak rapor, 2030 yılına kadar küresel enerji depolama kapasitesinde altı kat artış öngörülüyor ve bu büyümenin yüzde 90’ı pillerden oluşuyor. Geriye kalan yüzde 10’un büyük bir kısmı pompalı hidroelektrik depolamadan oluşacak.

Rapor, üretim kapasitesinin yalnızca son üç yılda üç katına çıktığını ortaya koyuyor. Şu anda pillerin büyük bir kısmını Çin üretiyor olsa da, açıklanan yeni pil üretiminin yüzde 40’ının ABD ve Avrupa Birliği gibi gelişmiş ekonomilere yönelik olması planlanıyor.

IEA’nın en iddialı senaryosu kapsamında, uygulamalar genelinde pillere yapılan toplam yatırımın 2030 yılına kadar neredeyse yüzde 400 oranında artarak 1,2 trilyon dolara ulaşması beklendiğinden, öngörülen bu üretim genişlemesi kritik öneme sahip olacak. Bu, yalnızca yedi yıl içinde pillerin toplam temiz enerji yatırımındaki payını ikiye katlayacak.

İmaj kredisi: Richard Foulon

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp
Pinterest
Tumblr

Benzer Haberler

Son Haberler