Yeni bir araştırma, aspirinin sigara, aşırı alkol tüketimi ve fiziksel hareketsizlik gibi yaşam tarzı faktörleri olan kişilerde kolorektal kanser riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini ve bu faktörlerin bu tümörleri geliştirmeye daha yatkın hale getirdiğini öne sürüyor. Araştırmacılar, deneklerin ortalama 49 yaşında olduğu zamandan başlayarak otuz yıl boyunca 100.000’den fazla erkek ve kadını takip etti. Bilim insanları, haftada iki veya daha fazla standart 325 miligramlık doz veya günlük düşük doz 81 miligramlık hap kullananlar olarak tanımlanan düzenli aspirin kullanıcıları ile düzenli olarak aspirin almayan kişiler arasındaki kolorektal kanser oranlarını karşılaştırdı. JAMA Oncology’de yayınlanan çalışma bulgularına göre, genel olarak düzenli aspirin kullananlar arasında kümülatif 10 yıllık kolorektal kanser insidansı %1,98 iken, rutin olarak aspirin kullanmayanlarda %2,95 idi. Ancak, aspirinin çalışmadaki herkes için aynı derecede risk azaltımına sahip olmadığı görülmektedir. Sigara, içki, hareketsizlik, kötü beslenme ve obezite gibi risk faktörlerine dayalı olarak en az sağlıklı yaşam tarzına sahip katılımcılar arasında aspirin daha büyük bir fayda ile ilişkilendirilmiştir. Bu grup arasında, düzenli aspirin kullananlarda 10 yıllık kümülatif kolorektal kanser insidansı %2,12 iken, kullanmayanlarda %3,4 idi. Buna karşılık, kolorektal kanser geliştirme riski en düşük olan ve en sağlıklı yaşam tarzına sahip olan kişilerde risk azalması minimumdu. Bu kişilerde, düzenli aspirin kullanan 10 yıllık kolorektal kanser insidansı %1,5 iken, kullanmayanlarda %1,6 idi. Massachusetts Genel Hastanesi Kanser Merkezi’nde gastroenterolog ve epidemiyoloji direktörü ve Boston’daki Harvard Tıp Fakültesi’nde profesör olan kıdemli çalışma yazarı Andrew Chan, MD, MPH, “Aspirin, en sağlıklı yaşam tarzına sahip olanlarda bile kolorektal kanser riskini azaltıyor” diyor. “Ancak, mutlak toplam fayda o kadar güçlü değil çünkü başlangıçta düşük risk altındaydılar.” Aspirin Kanseri Nasıl Önleyebilir? Çalışma, aspirinin kolorektal kanseri doğrudan önleyip önleyemeyeceğini veya nasıl önleyebileceğini kanıtlamak için tasarlanmamış olsa da, Dr. Chan bu ilacın yardımcı olabileceği birkaç olası yol olduğunu söylüyor. Birincisi, aspirinin tümör büyümesini teşvik ettiği bilinen iltihabı azalttığını söylüyor Chan. Aspirin ayrıca hücrelerin içinde büyümelerine ve yayılmalarına neden olan sinyal yollarını engelliyor gibi görünüyor ve bu da kanserin yayılmasını önleyebilir. Chan, aspirinin bağışıklık sisteminin kansere verdiği yanıtı artırabileceğini ve büyüyen tümörlere besin sağlayan kan damarlarının gelişimini engelleyebileceğini de ekliyor. Chan, “Örneğin, aspirinin daha az sağlıklı yaşam tarzına sahip kişilerde daha belirgin bir faydası olabilir, çünkü muhtemelen daha yüksek düzeyde inflamasyona sahiptirler” diyor. Çalışmanın bir sınırlaması, günlük aspirin kullanımının kanama gibi olası yan etkilerini değerlendirmemiş olmasıdır. Gastrointestinal kanama riski, ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü’nün 2022’de ellili yaşlardaki birçok yetişkinin kardiyovasküler olayları ve kolorektal kanseri önlemek için günlük aspirin alması yönündeki önceki önerisini revize etmesini etkileyen faktörlerden biriydi. Revize edilen aspirin önerileri kolorektal kanseri içermiyor ve ilk kalp krizi veya felci önleme potansiyelinin, riski haklı çıkarmak için çok küçük olabileceğini belirtiyor. Düzenli Aspirin Kullanımının Riskleri Düzenli aspirin kullanımının küçük riskleri arasında kolay morarma, kendinizi keserseniz daha uzun kanama süresi, menopoz öncesi kadınlarda daha ağır adet döngüleri ve mide bulantısı sayılabilir diyor Philadelphia’daki Fox Chase Kanser Merkezi’nde kanser önleme ve kontrol programının eş lideri ve klinik genetik bölüm başkanı Dr. Michael Hall. Daha ciddi riskler arasında ise şiddetli gastrit, gastrointestinal kanama, diğer kanama türleri, felç ve ciddi böbrek yetmezliği yer alıyor diyor Dr. Hall. Çalışmanın bir dezavantajı ise “Ne yazık ki aspirin önleme için en iyi adayların kimler olduğunu ve kolorektal kanser için hangi risk seviyesinde risklerini düşürmek için aspirin almayı düşünmek isteyeceklerini bize cevaplamıyor” diyor çalışmaya dahil olmayan Hall. Aspirin kullanım riski genç yetişkinlerde daha düşük olduğundan, obezite, sigara içme veya hareketsizlik gibi yaşam tarzı faktörlerine dayalı olarak kolorektal kanser için yüksek risk taşıyan kişilerin yetişkinlikte daha erken yaşlarda günlük aspirin almayı düşünmeleri mantıklı olabilir diyor Hall. Hall, “Birden fazla sağlıksız yaşam tarzı faktörüne sahip 30 yaşında bir kişi, aspirin kullanma riskinin düşük olduğu ve kırklı ve ellili yaşlarına geldiğinde ve kolorektal kanser riski arttığında gelecekte kanser riskini azaltmak için önleyici aspirin almayı düşünebilir” diyor. Ancak kimin en çok fayda görme olasılığının olduğunu belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Houston’daki Teksas Sağlık Bilimleri Merkezi’nde entegre biyoloji ve farmakoloji alanında emekli profesör olan Lenard Lichtenberger, PhD’ye göre, şu anda net görünen şey, aspirinin kanser önleme risklerinin yaşla birlikte arttığıdır. Yeni çalışmada yer almayan Dr. Lichtenberger, 60 yaşın altındaki kişilerin en çok fayda görme olasılığı olduğunu, yaşlı bireylerin ise düzenli aspirin kullanımıyla kanama riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor. Lichtenberger, “Aspirinin, özellikle kardiyovasküler hastalık geçmişi olan kişilerde kardiyovasküler hastalık olaylarını önlemede net bir faydası vardır” diyor. “Bu nedenle, yaşlı bireylerde aspirinin kardiyovasküler ve kanser karşıtı faydaları ile aspirinle ilişkili gastrointestinal ülserasyon ve kanama arasında bir denge kurulması gerekmektedir.”