Bağlamda:Çin ile diğer ülkeler, özellikle ABD arasındaki gerginlikler, komünist hükümetin kendi kendini yöneten devlet iddiasında bulunmasıyla bu yılın başlarında arttı. Analistler, Çin’in Tayvan’ı ilhak etmesi durumunda TSMC’nin fabrikalarına ne olacağına dair birçok teoriye sahip. Çoğu kişi, bunun elektronik endüstrisi için kasvetli bir görünüm olacağı konusunda hemfikir.
Yarı iletken analisti Claus Assholm, Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi halinde hedeflerinden birinin TSMC’nin gelişmiş çip üretim fabrikalarını yok etmek olabileceğini belirtiyor.
Dünyanın en büyük sözleşmeli çip üreticisi olarak TSMC’nin yok edilmesi, küresel tedarik zincirlerini ciddi şekilde bozacaktır. Ancak Assholm’un analizi, Çin’in Tayvan’ı olası işgali ve bunun TSMC’yi nasıl etkileyeceği etrafındaki stratejik düşüncenin çoğuyla çelişmektedir.
Geleneksel düşünce, Çin’in Tayvan’ı başarılı bir şekilde işgal etmesi durumunda TSMC operasyonlarını kontrol etmeye çalışacağıdır. Elbette, karşılaşacağı artan uluslararası yaptırımlar düşünüldüğünde bu çok zorlayıcı olacaktır. Ada ülkesinin küresel tedarik zinciri ortakları bunun neden olacağı hasarın farkındadır ve alternatif çözümler geliştirmeye çalışmaktadır.
Bloomberg, bir alternatifin tesislerini uzaktan devre dışı bırakmak olduğunu belirtiyor. Konuya aşina kişilere göre, TSMC bu yeteneğe sahip. Daha da sert bir şekilde, bazı ABD politikacıları, fabrikaların Çin’in eline geçmemesi için ABD veya Tayvan’ın fabrikaları yok etmesini savunuyor. Tayvan, özellikle ABD’nin elinde buna şiddetle karşı çıktı.
// İlgili Öyküler
- Microsoft, Çin merkezli çalışanlarının iş için Android cihaz kullanmasını yasakladı ve iPhone’lara geçişi zorunlu kıldı
- TSMC, yapay zeka talebini karşılamak için devasa dikdörtgen çip alt tabakalarını araştırıyor
Ancak Assholm en kötü senaryoyu düşünüyor: “Ya Çin, potansiyel olarak mayınlı TSMC fabrikaları ve ASML kill switch’leri tarafından caydırılmazsa? Ya yeniden birleşme planı TSMC fabrikalarını ve Tayvan’daki ve ötesindeki Yarıiletken tedarik zincirini ortadan kaldırmaya dayanıyorsa?”
Çin, dünyanın tedarik zincirine hakim olma vizyonuyla böyle bir eyleme girişebilir. Assholm, Tayvan ve Güney Kore’nin küresel yarı iletken pazarının sırasıyla %22 ve %28’ine sahip olduğunu belirtiyor.
Bu arada, Çin’in %12’lik bir hissesi var ve bu onu üçüncü en büyük oyuncu yapıyor. Her iki ülke de denklemden çıkarılırsa, ki bu bölgede veya Tayvan ile Güney Kore arasında bir çatışma olması durumunda gerçekleşebilir, Çin küresel yarı iletken kapasitesinin yaklaşık üçte birine sahip olacak ve bu da onu önde gelen küresel elektronik tedarikçisi yapacaktır.
Assholm, eğer böyle bir şey olursa ABD’nin Çin’den satın alma yapmak zorunda kalacağını, bunun da ABD’deki elektronik sektörünü 15-20 yıl geriye götüreceğini veya ABD’nin kendi kendine yetebilecek kadar çip fabrikası inşa edene kadar bu durumun süreceğini, ancak bunun da kolay bir iş olmayacağını ileri sürüyor.
Boston Consulting Group, 2021 itibarıyla ABD’nin küresel yarı iletken üretim kapasitesinin yalnızca yaklaşık %12’sini oluşturduğunu, bunun 1990’daki %37’den düştüğünü belirtiyor. 2022’de kabul edilen CHIPS ve Bilim Yasası, ABD’de yarı iletken geliştirme ve araştırmasını teşvik etmek için beş yıl boyunca 52,7 milyar dolar tahsis etse de, etkisinin somutlaşması on yıllar alacak.